Hain Büyük Adamın Taçlandırdığı
Meng Qianqian, 15 yaşında, yaşlı aile büyüğüne neşe getirmek için Lu Ailesi'ne gelin gitti.
Düğün gecesinde, kocasının savaşa gitmesi için emir verildiğine dair sınırdan acil haberler geldi. Altı ay sonra, Beiliang askerlerinin elinde trajik bir şekilde öldü.
Beş yıl sonra, ölü olduğu sanılan kocası geri döndü ve yanında Wan'er adında uhrevi bir dilsiz kadın vardı.
Lu Lingxiao, Wan'er'in sadık ve erdemli bir ailenin soyundan geldiğini, bakır paralar kokan bir tüccar kızı olan kendisinden tamamen farklı olduğunu söyledi. Wan'er'in gerçek bir asil karakter örneği olduğunu iddia ediyordu.
Lu Lingxiao ayrıca Wan'er'in gökyüzünde süzülen bir kartal olduğunu, kendisi gibi birinin ise kırılgan bir çiçekten başka bir şey olmadığını, kıyaslamaya değmeyeceğini söylüyordu.
Toprak parçalanıp, şehir duvarları düşüp, o da Kırmızı Püsküllü Mızrak'ı kuşanarak sayısız askeri bozguna uğrattığında, Lu Lingxiao onun hakkında yanıldığını anladı.
O, konağın derinliklerinde sıkışmış narin bir çiçek değil; Yumen Geçidi'nin en keskin batı rüzgârıydı.