Alfamın Ölümcül Kur Yapma Oyunu
Yirmi yaşımda, şehrin gölgelerinde, tek akrabam olan Aiden Thorne ile hayatta kalmaya çalışıyordum.
Gölge Ay sürüsünün son yalnız kurtlarıydık.
Bir zamanlar onu ölümün eşiğindeyken kurtarmak için rakip bir sürünün bölgesine fırtına gibi dalmıştım.
Ancak gümüş bir silahtan gelen bir lanet beni kısır bıraktı, sonsuza dek yavru doğuramayacaktım.
Daha sonra, birlikte Kuzey Yıldızı sürüsünü kurduk.
Aiden soğuk ve acımasız bir Alfa oldu.
Güçlü Gümüş Parıltı sürüsü Alfası'nın kızı, Clarissa Sterling, onunla bir ittifak önerdi.
Ancak koşulu, Aiden'in ona boyun eğmesi ve eşi olmasıydı.
Aiden Gümüş Parıltı sürüsüne meydan okuyarak, herkese benim onun bir ve tek eşi olduğumu ilan etti.
O andan itibaren, o ve Clarissa şiddetli bir mücadeleye girdiler.
O, Gümüş Parıltı sürüsünün işlerini sabote etti; Clarissa onu düello arenasında ağır şekilde yaralardı.
O, Gümüş Parıltı sürüsünün bölgesini ele geçirdi; Clarissa onu gümüş tozlu bir tuzakla yakalardı.
Çatışmaları boyunca, beni her zaman zarardan korudu.
Her kurt, Alfa Aiden'in eşini kendi hayatından daha çok sevdiğine inanıyordu.
Ancak, bu görüntü Clarissa'nın beni büyülü bir gümüş ağ ile pusuya düşürmesinden sonra tamamen parçalandı.
Şifacının odasında yatarken, Aiden ile olan eş bağım sayesinde yan odadaki her şeyi görebiliyordum.
Aiden, Clarissa'yı duvara doğru bastırdı, sesi kısıktı.
"Benimle istediğin kadar uğraş, ama ona zarar vermeye cüret etme. Sınırımı biliyorsun."
Altındaki kadın kıkırdadı, parmak uçlarıyla onun sert göğsünü izledi.
"Onun gibi hasarlı malın ne yararı var? O bile yavru doğuramaz."
"Ben senin gücüne layık tek eşim!"
Aiden bunu reddetmedi.
Onu vahşi, sahiplenici bir öpücükle susturdu.
Aniden fark ettim ki, sözde benim adıma yapılan bu savaş, iki güçlü yırtıcı arasındaki ölümcül bir kur yapmaktan başka bir şey değildi.
Keskin bir acı ruhumu delip geçti.