sana yaoi

Dewi bukan seorang gadis yang biasa dimanja. Bahkan, ketika dia dibuang ke desa oleh keluarganya, kecerdasan dan kedisiplinannya membuat Dewi memiliki bakat yang tak terkalahkan. Ketangguhan Dewi pun semakin ditantang ketika orangtuanya memanggil Dewi kembali, hanya untuk menjodohkan Dewi dengan seorang pria sekarat! Tentu ini bukan jalan hidup yang dia inginkan! Lagipula, wanita mana yang mau punya suami lumpuh dan tidak berguna? Kerjaannya hanya berbaring di tempat tidur dan berbicara kata-kata mesum pada Dewi! Sungguh keterlaluan!

Darlene García amó a Avery Gallard durante diez años y se casó con él. Después de dos años de matrimonio, la mujer amada de Avery regresó. Darlene se convirtió en una pecadora imperdonable y fue abandonada por él. Él estaba furioso, e hizo todo lo posible para torturarla. Darlene sentía que su vida era un infierno. Hasta que la verdad fue revelada, Darlene murió, y no quedó nada de ella. Avery se desmayó. Cuando despertó, se arrodilló frente a su tumba y lloró amargamente. "Te lo ruego, Darlene. Vuelve. Te lo suplico. Si puedes abrir los ojos, te compensaré. Por favor, mírame otra vez, ¿sí?"

[Uyarı: Yetişkin İçerik, R18+] [Detaylı Müstehcen İçerik] [Kesinlikle Sadece Yetişkinler İçin] Karışık POV: 3. ve 1. POV YT, IG ve FB'de soundtrack mevcut ŞARKI BAŞLIĞI: 1. Beni Sahiplen - Shiroi Nami (Beni Sahiplen Kaptan! Sana Bağımlıyım!) 2. Evimi Buldum - Shiroi Nami (Beni Sahiplen Kaptan! Sana Bağımlıyım!) Georgia Lewis'in dikkatle planlanmış bir geleceği vardı. Uzun süredir birlikte olduğu milyarder erkek arkadaşı evlilik teklif etmiş, koruma ve ekonomik özgürlük vaat etmişti. Ancak her şey bir anda paramparça oldu. Kardeşinin denizde yaşadığı trajik ölüm başlangıçta gözden düşmüş bir gemi kaptanına yüklenmişti. Sonra, dava kapatıldı ve olayın sarhoş bir kaza olduğu ilan edildi, ancak yaralar iki tarafta da hiç iyileşmedi. Georgia parçaları toplamak zorunda kaldı: Yetim kalmış bir yeğen, batan bir aile işletmesi ve babasının ve kardeşinin ajanslarını canlandırmak için para borçlu oldukları öfkeli insanlarla... korku içinde başa çıkmak zorunda kaldı. İşleri daha da kötüleştirmek için, düğünü öncesinde gece yarısı denize itildi. Gemideki herkes tarafından ölü sanılıyor, hayatta kalıyor... ancak çok zor... ve onu kurtaran son görmek istediği kişi oluyor— Kaptan Nicholas Knight, bir zamanlar kardeşinin cinayetiyle suçlanmış adam. Georgia iyileşirken Nick'e güvenmek zorunda kalır. O yoğun, soğukkanlı ve şaşırtıcı derecede nazik biridir—hayal ettiği katilin tam tersi. Günler geçtikçe, Nicholas'ın gerçekte kim olduğu hakkında daha fazla şey öğrenir, ancak Georgia hala ihanet ve sırlarla boğuşmaktadır. Nick onun için hayatını riske atar ve ona duyduğu açlığa rağmen, onu korumaya, kullanmamaya yemin eder. Ona nasıl savaşacağını, nasıl hayatta kalacağını ve yeniden nasıl güveneceğini öğretir. Georgia'yı korumaya kararlı olan Nick sonunda kaderine adım atar. Ancak düşmanlar her yerde. Tutku ve tehlike bir araya gelirken, Georgia ve Nick gelecekleri için savaşmalı, güçlü düşmanları alt etmeli ve herkesin gözü önünde gizlenen katil bir komployu ortaya çıkarmalıdır. Ancak intikamın bir bedeli vardır, aşkın da öyle. Yine de ona karşı ne kadar direnirse, o kadar bağımlı hale gelir. Ve dünya onu susturmak istediğinde... Onu kurtarmak için her şeyi yakacak tek kişi odur. Alıntı: "Lanet olsun, uyan! Benim yüzümden ölme sakın! Yemin ederim, eğer o lanet olası hareket eden gemiden atladığıma pişman edersen beni—!" Kirpikleri titredi, deniz suyu ve gözyaşlarıyla bulanıklaşmıştı. "Uyanık mısın?" ses tekrar geldi. Şimdi daha yakındı, nefesi yanağına karşı sıcaktı. "Beni duyabiliyor musun?!" "Sana yalvarıyorum... Beni bulduğunu kimseye söyleme... Birisi beni öldürmeye çalıştı..." Kaşları çatıldı. "Ne...? Denize mi itildin?" Georgia zorlukla başını salladı. Ancak vücudu yeterince dayanmıştı. "Evet..." Sonra anılar geri geldi. Tuzlu su, dondurucu rüzgarlar, okyanusta uyuşan vücudu... "Daha fazla yaklaşma!" diye tısladı. "Tanrı'ya yemin ederim, eğer bir adım daha yaklaşırsan çığlık atarım, sapık!" "Seni tanıyorum..." Nick kaskatı kesildi. "Şimdi ne var?" "Seni katil orospu çocuğu!" diye kükredi. Georgia en yakındaki yastığı kaptı ve ona fırlattı. "Ne oluyor? Deli misin sen?!" diye bağırdı, yastıktan kaçınarak. "Sen Nicholas Knight'sın! Kardeşimi sen öldürdün!" Onun titrediğini görünce, onu zahmetsizce kaldırdı. "Bırak beni!" diye haykırdı, şiddetle kıvranarak. "Dur—kahretsin!" Nick dengesini kaybetti. "Manyak!" diye ilan etti. İşte o zaman hissetti. Yumuşak bir şey. Dolgun. Başı giyotin bıçağı gibi düştü, hızlı ve keskin. Gözleri sağ eline kilitlendi, şu anda tanrılardan gelen narin bir meyveyi tutar gibi ona dokunuyordu. Ruhu bedeninden ayrıldı. Ama bedeni ona ihanet etti. Anında taş gibi sertleşti... Gözleri büyüyerek, çenesi düşerek, Nick bir küfürle boğuldu. "Kahretsin." Ne yazık ki bunu doğrudan Georgia'nın yüzüne fısıldadı. Georgia'nın dizi ısıya duyarlı bir füze gibi yukarı fırladı. "Bana nasıl dokunursun, seni Kaptan Sapık! Katil!" diye tısladı, öfkeli bir deniz cadısı gibi. Nick acıyla inledi, kasıklarını tutarak. "Hayatını kurtardım..."

I am a Snow Owl-Leopard Griffin and I do not have much to complain about my life, I have a great yet odd mother, live on floating fairytale islands filled with other flying creatures, magic and mysteries, but how did I end up in the arms of this rascal of a demon?! When chased away from my homeland I have to grow strong fast or perish on the way before I can even learn how to fly properly, but thankfully destiny traces my way into the world of cultivating as I grow obsessed with the power pursuing such knowledge gives me. Especially because I have people to save… and those to take revenge upon. *Thinks cool phare while staring at the horizon, the wind brushing his clothes and hair, all serene and determination oozing off from his cool demeanor… except for the glimmering eyed demon staring at his side with yet another gift for his cold beauty.* …I don’t have time for anything else, so take your gifts away you rogue demon! ~~~~ ML: Cold beauty, I bought you flowers! MC: Uhum…*doesn’t take any* ML: I bought us matching outfits lovely beauty! MC: Uhum… *doesn’t change clothes” ML: My king, I brought you to our chambers. MC:Uhu- Wait, what? Daring rascal, scram! ~~~~Warning~~~~ Mature content including gore, explicit smut, swearing, relationship between men. Enjoy~~ ~,^ PS. This is the second book of the series Reincarneted into a … but it can be read as a StandAlone.

İlişkilerinin yedinci yılında Holly Crowe dört yıl boyunca aldatıldığını keşfetti. Kararlı bir şekilde istifa etti ve nişanı bozdu, kalıplaşmış imajını değiştirdi ve çarpıcı bir güzelliğe kavuştu. Hayatının artık yeni bir sayfaya döndüğünü düşünüyordu, ancak beklenmedik bir şekilde, Beldon'ın soylu ailelerinden Blake Sinclair her zaman onun etrafında beliriyor ve uygun bir şekilde hayatına giriyordu. Onun niyetlerinin ne olduğunu bilmiyordu. Tıpkı bilmediği gibi, o zaman nehrinde on yıl boyunca onu beklemişti. Beldon'ın prestijli Sinclair Ailesi'nin bir üyesi olan Blake Sinclair, iş dünyasında en uygun ve kendini kontrol edebilen bir beyefendiydi, ailenin üç yüz yirmi bir kuralı kemiklerine işlemişti. Ancak kimsenin bilmediği bir yerde, on yıldır sessizce Holly Crowe'u sevmişti. Onun bir alçağa olan mütevazı bağlılığına tanık olan Blake Sinclair kendini dizginledi ve her zaman sınırı aşmaya cesaret edemedi, ta ki o uzaklaşana kadar ve o hesaplı adımlar atmaya başlayana kadar. Her Beldonlu, Sinclair Ailesi'nin zarif ve asil olduğunu bilir, ancak sadece Holly Crowe onun asaletinin altında gizlenen çılgınlığı bilir. Daha sonra, eski erkek arkadaşı pişmanlıkla barışmak için geldiğinde, Blake Sinclair her zamanki kontrolünü bir kenara bırakarak, onu doğrudan kapıya dayadı, başparmağıyla beline kırmızı bir ben ovarak, sesi boğuktu: "Holly, ona bakma, çıldıracağım." "Sinclair Ailesi Kural No. 321: Birinin savunmasızlığından yararlanma. Ama eğer sen isen, günahkâr olmaktan çekinmem."

Once I woke up I discovered that my limbs ended in paws, and that my ears could move about, for my new form is that of a dog! But not only that, I soon realize that there is nothing simple in this new world full of magic, for my true species is that of a hell hound, a creature made of fire and shadow that could stir fear at those who dared approach! Or well… the definition of being scary looking is at least suitable for me, proud and powerful as I’m, as for my brother… sigh, what can I say at such dumb creature who loves chewing at my ears?! Not only do I have to survive in this strange world with this strange body, but have to keep my brother out of trouble! At least, for better or for worse, we won’t be alone for long after crossing the path of two clingy elves and- no, wait, hold on, where do you think those hands are? Stop touching my brother you pervert elf! Come back here! And you, stop touching me too, let me teach them a lesson oi! Sigh, I’m surrounded by troublesome guys! …Well, at least they are to die for…no, I mean, scram! ~~~~~ ML: You are so cute when you are angry. MC: C-c-c-cute?! I’ll show you how cute I’m! I’ll bite your ankles! ML: But I have made food for you… MC:… MC:Ok, I can beat you later, but why is your hand on my tail oi?! ML:*chuckles* ~~Warning~~ Mature content, including gore, explicit smut, swearing, relationship between men. ~~~~~ Thank you and I hope you enjoy it! *wink wink* ۹(ÒہÓ)۶

Two opposite nations, one magical and mystic, other industrial, full of machinery, fought for generations against each other, the never-ending war reaching its pinnacle of destruction and death. And yet, instead of going for peace, some choose to mess with things that should have been kept dormant for eternity… …What? What side am I? Well, I’m on the winning side of course… The abomination’s side. ~~~~~ ML: Sit. MC: F* you! ML: Hand. MC: F* you! Scram! ML: Belong only to me. MC:… MC:… Tsk, I guess I don’t have a choice have I? ~~~~Warning~~~~ Mature content, including gore, explicit smut, swearing, relationship between men. ~~~~~~~~~~~~~ This book contains some misspellings that are being edited along the way. ~~＠ノ"

What were you to do if, one day, you are not only invited to work in a new find supernatural city to investigate paranormal crimes, but gets hit on by the velvet wearing Vampire Lord of the city every chance he gets?! I was happy of finding good use for my knowledge over the supernatural beyond my books and blogs, and if there is a place a shy nerd for mystical creatures like myself can fit in, that would be one of the Foggy Cities that popped into existence all around the world, especially the gothic full of vampire one, the New Stormhold. Only that… it seems that my own past hold secrets from me, and that perhaps that smirking overconfident Vampire Lord has more to do with it than someone I should not have never known has. The only problem is, am I willing to pay the price for finding out? Because it may have been already too late the moment I stepped inside this city. And met his crimson hungry eyes. ~~~~~ ML:*cups MC shin, getting real close to whisper* You smell really nice… Let me have a taste mon chéri … MC: O-oh yeah? T-thank you b-but I- ML: I may as well have you for dinner instead… MC: *blushs, panic alert, alert!* Voice 1 : Oi, wait right there, I want him too! Voice 2 : No no, I saw him first! MC: …. ML: As if you all could have a taste of what is mine, scram! ~~~~Warning~~~~ Mature content, including gore, explicit smut, swearing, relationship between men. BTW is 1v1 relationship, not a harem, the others are only very… enthusiastic about it hehe.

This Boy's Love Series is for everyone whose interested in reading !^^^ Btw... Reading this is a bit of mature content so please be advise, that anyone who reads this knows it isn't PG !^^^ If you have any comments or concerns feel free to comment down below !^^^ And tell me whatcha think!^^^ As well as suggestions for any new series to create!^^^ New Chapters: Anytime, or Mon, Thurs!^^^ Author: A.M.C (Kawaii_galaxykit)

แอบชอบเขามาแปดปีพอจะตัดใจระบบตัวน้อยก็ปรากฏ ทำภารกิจแลกกับความสวย มาลองดูอีกสักครั้ง คราวนี้เขาจะเข้าไปอยู่ในสายตาของอีกฝ่ายได้ไหมนะ