Şeytanın Nişanlısı
[Ana Hikaye Tamamlandı]
Başlangıçtan itibaren lanetlenmiş bir aşk, kayıp bir dava, kaybeden bir mücadele—ve yine de, sonuna kadar hiçbir kalp vazgeçmeye razı değil.
-----
Arlan Cromwell, mükemmel Taç Prens'in cisimleşmiş hali. Tek istediği normal bir insan hayatı yaşamak, ancak bir ejderhanın hayatı normalden başka her şeydir. Sadece bir hedefi var—kaçak nişanlısını bulup kafasını kesmek. Kalbini çalan kadının öldürmeye yemin ettiği kişi olduğunu keşfettiğinde ne olacak?
Oriana, bir erkek kılığına giren bir Kara Cadı, neden kaçtığını bilmeden tüm hayatını kaçarak geçirmiştir. Geçmişinin gizemleri yavaş yavaş ona yetiştiğinde, başvuracak kimsesi yoktur... Arlan dışında. Ancak kalbini verdiği adamın kendisini öldürmek isteyen aynı adam olduğunu öğrendiğinde, hayatın ona verdiği bu acımasız kaderi nasıl kabul edebilir?
Saklanacak sırları, gizlenecek kimlikleri ve bulunacak cevapları olan iki kişi. Karanlık güçler Oriana'yı almakla tehdit ettiğinde, Ejderha eşini koruyabilecek mi?
-----
Alıntı-
"Nişanlım olduğunu bilseydim, seni ilk karşılaştığımız anda öldürürdüm." Arlan'ın bakışları nefretle karardı.
"Ben de sana nişanlı olduğumu bilseydim, sen beni öldürmeden önce kendimi öldürürdüm!" Oriana onunla aynı duyguları yansıttı.
Bir hançer çıkarıp ona uzattı. "Çok geç değil. Sadece boğazını bununla kes ve acısız bir şekilde kan kaybından ölürsün."
Bıçağı kabul etti, parmakları sapını sıkıca kavradı. Bir sonraki anda, o duvara yaslanmış ve bıçak boynunun sağ tarafındaydı. "Önce sende denesem nasıl olur, nişanlım?"
"Çekinme, dene. Ama başarısız olduğunda, bu bıçak önce dedenin kanını tadacak, sonra seninkini."
Gözlerinde öfke yükseldi ve bir sonraki anda, kan boynunun sağ tarafından akıyordu. Önemli bir kan damarını kesecek kadar derine kesmişti.
"Bana meydan okumaman gerekirdi," diye alay etti ve onu yere yığılması için bekleyerek geri çekildi.
O sadece sırıttı ve boynundaki derin yaranın üzerinde parmağını gezdirdi. "Görünüşe göre başarısız oldun."
Onun boynundaki yaranın kendiliğinden iyileştiğini izledi ve kemiklerine kadar şok oldu. "Sen... sen nesin?"
"Tahmin et?"