kore kraliyet dizileri

"Talihsiz" Lucas'ın şansını tanımlamak için kullanılabilecek kibar bir sözcük olurdu. O sadece şanssız değildi. Neredeyse lanetliydi. Var olmayı hiç istememiş biri olarak, tıbbi işkence, hapis ve sonunda ölümü deneyimlemek zorunda kaldı. Ve bu sadece ilk hayatıydı. Sonra, tam kaderinden kaçmayı düşünürken, İmparatorluğun en işe yaramaz Çiçek Vazı'nın bedenine geçiş yapar. Harika, artık statüye, servete ve güzelliğe sahip olmalı, değil mi? Yanlış. Çünkü yeni bedeni, Genç Lord Luca Kyros, bir sebzeydi. Ve daha da kötüsü, başka kimse gerçeği bilmiyormuş gibi görünüyordu. Diğerleri için o sadece tipik asi bir varisdi. Bunu umursamazdı. Kusurlu bir Rehber olduğu için fahişe veya benzer isimlerle çağrılmaya alışkındı. Ama sorun, Kraliyet Askeri Akademisi'nin Değerlendirme sınavının tam ortasında uyanmış olmasıydı. Ve okula gitmesi gereken ikiz bedeni, bir pusu sırasında can vermişti. Şimdi, hiç kaydolmadığı bir okula devam ederken varoluşsal krizini çözmek zorunda. Cılız bedenini, somurtkan oda arkadaşını ve seçici yiyen "zindan"ını fethetmek zorunda kalacak - tüm bunların üstüne yaklaşan felaketten de sağ çıkması gerekiyor. Birinin kesinlikle bir mucizeye ihtiyacı var.

Ünlü bir Korece vlogger ve mukbanger olarak yaşadıktan sonra Neoma (utanç verici bir) ölüm yaşadı ve trajik ilk hayatına geri döndü--- zalim bir babası ve yandere ikiz kardeşi olan gizli bir prenses olarak yaşamak zorunda olduğu hayata. İlk hayatında psikopat kardeşinin ellerinde öldü. Ama şansına, bu sefer "büyük kardeşini" etkilemeyi başardı. Yine de babası bir p*ç olmaya devam ediyor. Ama ikiz kardeşi "hastalandığında" talihsizlik içinde bir nimet gerçekleşti. Bu yüzden, babasının ona iyi davranmasını zorlayan "Taç Prens" gibi davranmak zorunda kaldı. Sonunda tembel bir hanımefendi olma yolunda olduğunu düştü. Ancak tembelliğine rağmen, yine de onu hasta ikiz kardeşinden daha çok tahta yaklaştıran kraliyet görevlerini tamamlamayı başarıyor. Bir sonraki bildiği şey, çok ataerkil imparatorluklarının ilk imparatoriçesi olacağı kehanetiydi. Şimdi Neoma kendini hiç dahil olmak istemediği bir taht savaşının ortasında buluyor! *** [ALINTI 1] "Neoma de Moonasterio, Moonasterion İmparatorluğu'nun ilk prensesi. Bundan böyle, Prens Nero'nun vekili olarak yaşayacaksın." [Bu psikopat ne diyor ya?] Neoma, kafasındaki karışıklığa rağmen, yine de babasına—imparatora—gülümsedi. "Baba, bununla ne demek istiyorsunuz?" "Bundan böyle, düşmanlarım tarafından gönderilen suikastçılar Nero'yu hedef alacak," diye açıkladı imparator. "Kendini koruyabilecek kadar güçlenene kadar, ikiz kardeşin gibi davranacaksın." Gülümsemesi dondu, ama hâlâ masum davranıyordu. "Ama Baba. Eğer kardeşimin yerini alırsam, o zaman suikastçılar beni onunla karıştırmaz mı ve..." İmparatorun tam olarak istediği şeyin bu olduğunu fark ettiğinde konuşmayı kesti. [Bu p*ç benim yem olmamı mı istiyor?!] "Artık bir prenses değilsin, Neoma de Moonasterio. Bundan böyle, Prens Nero de Moonasterio olarak yaşayacaksın," dedi İmparator Nikolai soğuk bir şekilde parlayan kırmızı gözleriyle ona bakarken. "İkiz kardeşin hak ettiği yeri almak için geri dönene kadar hayatta kalmaya çalış, anlaşıldı mı?" Neoma tepki veremeyecek kadar şaşkındı. [Dalga mı geçiyorsun benimle, seni p*ç?!] *** [ORİJİNAL KİTAP KAPAĞI. sola_cola tarafından çizilmiştir.] *** [ALINTI 2] "Senin zalim h*linden bıktım artık," diye bağırdı Neoma babasına yani imparatora. "Lewis ve Tteokbokki'ye zarar verdiğin için seni asla affetmeyeceğim!" "Peki bunun için ne yapacaksın?" diye sordu Nikolai sırıtarak. "Beni öldürecek misin?" "Evet! Seni p*ç, öldüreceğim!" "Dil," diye uyardı onu, beş yaşındaki kızının bir denizci gibi küfretmesinden rahatsız olmuştu. "Kaba kelimeler kullanmak, gelecekteki Taç Prens'e yakışmaz." "Ben bir prensesim!" Bu kelimeleri bağırırken, kraliyet prensesinin göz rengi kül griden kırmızıya döndü. [Bu ciddi bir hal alıyor.] "Dur, Nero," dedi Nikolai ona sert bir şekilde. "Böyle devam edersen, kraliyet şövalyeleri gelecek ve—" "Ben Nero değilim!" diye çığlık attı Neoma öfkeyle. Sonra sol yumruğuyla havaya sıçradı, onu yumruklamaya hazır bir şekilde. "Ay'ın adına, seni cezalandıracağım!" [Ne...?] Ve hasta ikiz kardeşi için Taç Prens gibi davranan Prenses Neoma, babası olan İmparator Nikolai'yi yüzünden yumrukladı.

'Welcome new host to the Empowerment and Equality Project!' Kore Foundation exists to assist and help the victims of accidental Transmigration and sentient Reincarnation in their new home! But we found that there was a huge discrimination issue in most worlds, especially towards women, which made it hard for our clients to adapt and feel comfortable. So we decided to launch this Empowerment and Equality Project. Let's all work together to pave the way for a better tomorrow! If you have any further questions, please direct them at your assigned System. We wish you a pleasant stay in your new world!

I am Tian...Tian Anderson! A person who will become a swordsman adventurer, and has many goat herders!!! Will Tian be able to realize his slightly unique dream, maybe... don't miss Tian's adventure

This is a novel about me and my friend Jun Kokoro. It is deep with many motivational or relateble thing in it. Give it a read, It's worth it

Korey Wilson is a ruthless alpha an alpha with no emotions, no heart, damn arrogant, just so cold gets his Luna.... Bentley Janice. Bentley Janice, a pretty young lady gets chosen by the moon Goddess to be Korey's Luna. Korey gets annoyed because he would be having a human as his mate and there is nothing he could do, his weakness is her weakness, he became super arrogant towards her, but that never stopped her from loving him. **** "you're making me weak Jan" korey said lowly "I am?...But how?" She asked but he kept mute "Korey?" She asked "You're not giving me a reply...Or did i——" she trailled off as he interrupted her "Ever since the night I kissed you... I find it hard to concentrate at work I tried my best but all I could find myself doing was thinking of you, craving to hold you, to touch you, to feel your lips once more... But I don't know what's stopping me" he rushed taking his last statement calmly " if anyone ever told me I'd fall in love with you.. I'd disbelieve, but now I think I am" he said breathlessly " what are you going to do about it? " Jan asked "Jan please.. please...stop oppressing me!" he said as she walked closer to him, his eyes were fixed on the floor avoiding her eyes. "Korey... I Love you, and I'd keep loving you no matter what" . .

The tale of a few groups of Adventurers that eventually combine together. Filled with action packed sword fights and enemies.

Un pueblo llamado Kiorikon está bajo la dictadura de un hombre cruel. Toru Kagutsuchi tiene que arreglárselas para sobrevivir y busca una forma de vencer al tirano de Gron.

Qin Yao opens her eyes and finds herself transmigrated from a post-apocalyptic world into the body of an ancient peasant woman. Her family consists of four stepchildren needing care. A good-for-nothing husband, who has nothing but looks, is causing a ruckus. They live in a thatched hut, without a grain of rice, the family is emaciated like refugees. If that wasn't enough, someone even comes to collect debts! Anger rises in Qin Yao's heart, and she kicks the wretched husband out, "Debt collector, feel free to just beat him to death!" The four stepchildren: !!! With the world quieted, Qin Yao rolls up her sleeves to revive the family. Hunting, carrying bags, fighting bandits, she's an expert in all. But facing the fields, with her back to the sky, and her face to the earth, even a top-tier fighter from the post-apocalyptic world waves her hand: Can't take it! Really can't take it! Qin Yao scratches her head: In the ancient times where agricultural taxes are extremely high, how can I avoid farming? At this moment, the lazy husband who was sent away to die (twisting and crawling) (struggling to stand up) (screaming and roaring): My dear! I think I can be saved!

# 1V1 # NOBLELADY The female general has transmigrated to the future. When she opened her eyes, she saw someone snatching a child. She reached out without much thought, but who would have thought the little girl would hug her and say, “Mom, don’t throw me and Brother away!” Since the female general couldn’t go back, she raised her children and educated them. She beat up scumbags and saved men, and achieved another brilliant life. In the face of outrageous people, she was an ice queen. Grandma, sister-in-law, do any of you deserve my time? Faced with her children, it was like a spring breeze in summer. “Little Xing, you’re so smart! Shi Tou, you’re also a good baby!” In the face of men, she was indifferent. “Leave if you want to. You have legs, right? Go on then, I won’t walk you out.” She was a woman with thousands of faces. Even in another world, she was still the most dazzling one.